Gluten, yapı ve elastikiyet sağlayan buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir proteindir. Suda çözünmeyen prolamin proteinlerinin bir karışımıdır. Prolaminler tahıllardaki önemli tohum proteinlerini oluşturur. En bol bulunan gluten prolaminleri gliadin ve glutenin olarak adlandırılmaktadır. Ağırlıklı olarak buğdayda bulunmaktadır. Bununla birlikte prolaminler; arpa (hordein), çavdar (sekalin), yulafta (avenin) belirli adlar altında bulunabilmektedir. Gluten nedir sorusunun ardından glutensiz diyet ve glutensiz beslenme konularını ele alalım.
Glutensiz beslenme meyvelerin, sebzelerin, kepekli tahılların, daha az işlenmiş gıdaların kullanımını vurgulayan standart beslenmeyi içermektedir. Gluten içeren gıdalar tipik olarak ekmek, makarna, tahıllar, unlu mamuller ve içecekleri içerir. Mısır, pirinç ve patates glutensiz beslenmenin geleneksel ikameleridir. Gluten içeren tahılların çıkarılması besin içeriğini, özellikle mineralleri, B vitaminlerini ve lif alımını azaltabilmektedir. Glutensiz beslenme tüm gluteninin ortadan kaldırılmasını gerektirir.
Meyveler, sebzeler, bitkisel ve hayvansal protein kaynakları, süt ürünleri, yağlar glutensiz beslemenin temelini sağlar. Gluten çıkarıldığında lif, B vitaminleri, minerallerin alımı amaranth ve kinoa gibi alternatif tahılların eklenmesiyle sağlanır.
Glutensiz diyet nedir sorusu sık araştırılan konular arasında yer almaktadır. Buğday, çavdar, arpa, yulaf, kamut veya bunların hibrit suşlarından yapılan gıdaların tüketimini yasaklamaktadır. Bu tahıllarda bulunan bir protein kompleksi olan glutenin tamamen dışlanmaktadır. Yalnızca doğal olarak glutensiz gıda ürünlerini içerir. Ayrıca glutensiz veya gluten içeriğine sahip özel olarak üretilmiş buğday bazlı gıdaların ikamelerini içermektedir.
Glutensiz diyet; gluten içeren gıdaların kişinin diyetinden tamamen çıkarılmasını içerir. Glutensiz beslenenlerin meyveler, sebzeler, balık, et, glutensiz ürünler gibi diğer gıda kaynaklarını tüketmeleri teşvik edilmektedir.
Sağlıklı, dengeli ve güvenli bir glutensiz diyete dahil edilmesi gereken genel gıdalar;
1.Tahıllar ve tahıl bazlı ürünler
2.Geleneksel olmayan kaynaklardan elde edilen unlar:
3.Meyve ve sebzeler:
4.Katı ve sıvı yağlar
5.Şeker ve tatlılar
6.Soslar
Sağlıklı, dengeli ve güvenli bir glutensiz diyette kaçınılması gereken genel gıdalar;
1.Buğday
2.Arpa
3.Çavdar
4.Yulaf
5.Marine edilmiş, panelenmiş yiyecekler
Gluten, çölyak hastalığındaki rolü ile bilinmektedir. Bu otoimmün durum, popülasyonun %1'ini etkiler. İnce bağırsak mukozasında ishal, kabızlık, şişkinlik, mide bulantısı ve kusma gibi akut sonuçları vardır. Bu durum geri dönüşlü bir inflamatuar sürece yol açar. Mukozal hasar ve inflamasyonun uzun vadeli sonuçları bulunur. Kalsiyum, D vitamini, demir, B12 vitamini, folik asit ve çinkonun emilim bozukluğu yer alır. Bu durum osteoporoz, anemi gibi zayıflatıcı sonuçlara yol açar. Bu nedenle glutensiz diyetin kişiye özel planlama yapılarak uygulanması gerekir.
Buğday alerjisi, çölyak dışı gluten duyarlılığı ve çölyak hastalığı glutensiz diyet ile tedavi gerektirir.
Buğday alerjisi; özellikle çocuklar arasında yaygın olan buğday proteinlerine karşı oluşan immünolojik bir reaksiyondur.
Çölyak dışı gluten duyarlılığı; bireylerin gluten içeren tahıl proteinlerini yedikten sonra gösterebildikleri bir bozukluktur. Bu yiyecekler diyetten çıkarıldığında iyileşme gösterir.
Çölyak hastalığı; gluten alımıyla tetiklenen otoimmün bir hastalıktır. Glutene genetik olarak duyarlı bireyler, ince bağırsakta histolojik değişikliklerle sonuçlanan otoimmün reaksiyonlar geliştirir.
Glutensiz diyet, çölyak hastalığı için birincil tedavi olmaya devam etmektedir. Çölyak hastalığı olan hastalar için en iyi bilinen tedavi ömür boyu glutensiz diyete uyumdur. Çölyak hastalığı olan hastaların tedavisi erken yaşta yapılmalıdır. Çünkü genç bireyler gastrointestinal semptomlarda daha belirgin geri dönüş ve bağırsak mukozasındaki hasardan iyileşme eğilimindedir.
Glutensiz diyetin etkinliği konusunda kapsamlı araştırmalar yapılmıştır. Sıkı bir glutensiz diyet iki yıl içinde çocukların %95'inde ince bağırsak histolojisini eski haline getirebilmektedir.
İnce bağırsağın iyileşmesiyle birlikte, ishal, steatore, kilo kaybı dahil olmak üzere malabsorpsiyon semptomlarını da iyileştirebilmektedir. Ayrıca diyetten bir yıl sonra kemik mineral yoğunluğunda önemli bir iyileşmeler olmaktadır. Bununla birlikte IBS ve IBH olan hastalar glutensiz diyetle tedaviyi takiben gastrointestinal semptomlarda rahatlama yaşarlar.
Glutensiz diyet, yararlı bakteri sayısının artmasına ve zararlı mikrobiyal türlerin sayısının azaltılmasına katkıda bulunabilmektedir. Böylece glutensiz diyet ile tedavi edilen hastalarda bağırsak ekosisteminin iyileşmesine olanak sağlayabilmektedir. Diyet bileşenlerinin alımı fonksiyonel mikrobiyomu etkileyip şekillendirir. Bu nedenle kişiye özel bir diyet, dengeli bir bağırsak mikrobiyotasının geri kazanılmasında yardımcı olabilmektedir.
Glutensiz beslenme medyada yer almasından ve ünlülerin tanıtımından popülerlik kazanmıştır. Birçok kişi teşhis edilmiş bir çölyak hastası olmamasına rağmen glutensiz diyeti benimsemiştir. Bu kişilerin glutenden kaçınması beslenme eksikliklerine neden olabilmektedir. Piyasada bulunan glutensiz gıda ürünler eşdeğer gluten içeren ürünlerle karşılaştırıldığında önemli yetersizlikler görülmektedir. Bunlar arasında düşük protein içeriği ve yüksek yağ ve tuz içeriği yer almaktadır.
Glutensiz diyetin ana endişelerinden biri, koroner kalp hastalığında bir faktör olabilen faydalı tam tahılların eksikliğidir.Diyet aynı zamanda glutensiz alternatifler için gerekli olan ileri işlemlerden dolayı yüksek bir maliyetle ilişkilidir. Ayrıca esas olarak diyetin kısıtlayıcı doğası nedeniyle, olumsuz sosyal ve psikolojik etkilerle ilgili endişeleri artırmaktadır. Glutensiz bir diyete sıkı sıkıya bağlı kalmanın bazı sosyal ve psikolojik olumsuzluklara neden olduğu gösterilmiştir. Diyet seçenekleri üzerindeki katı kısıtlamalar sosyal izolasyon ve mutsuzluk kaynağı olabilmektedir.
Gluten içeren gıdalar dünya çapında birçok hanede temel besin bileşenlerini oluşturur. Glutensiz diyet birçok zorluğa yol açabilecek bir yaşam tarzı değişikliğini temsil eder. Çapraz kontaminasyon tehdidi glutensiz diyet yapan bireyler için günlük bir sorundur. Dolapları, tezgahları ve mutfak aletlerini glutensiz diyet yapmayan kişilerle paylaşmak, diyetin başarısını bozar. Bulaş riskinden dolayı yemekler glutensiz gıdalardan uzakta hazırlanmalı ve saklanmalıdır. Benzer bir durum restoranlarda, yemek alanlarında ve yiyecek standlarında yemek yemeyi kapsar. Bireyler glutensiz seçenekler bulmakta zorluk çekebilmektedir. Glutensiz diyetin artan popülaritesi nedeniyle restoranlar glutensiz seçeneklerini artırmaktadır.
Ömür boyu glutensiz diyet, çölyaklı bireylerin tedavisidir. Gluten almaya devam etmek klinik semptomları şiddetlendirebilmekte ve bağırsak hasarını artırabilmektedir. Ayrıca özofagus kanseri, melanom ve Hodgkin olmayan lenfoma dahil olmak üzere gelecekteki kanser riskini artırabilmektedir.
Çölyak hastalarının yanı sıra glutensiz diyet;
Glutensiz diyet hakkında daha detaylı bilgi almak ve kişisel bir diyet planı hizmeti almak istiyorsanız online diyet hizmetimizden bizlere ulaşabilirsiniz. Bunun için whatsapp, telefon numarası veya mail adresinden bizlerle iletişime geçebilir ve detaylı bilgi alabilirsiniz.
Diyetisyen Ece Kirmit web sitesi ve sosyal medya kanallarında bulunan içerikler bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi, tanı ve bilgi için iletişime geçiniz.
@ 2023 Tüm Hakları Saklıdır.